TIBBİ BİTKİLER

Tıbbi bitkiler,  doğanın şifalı mucizesidir. Hastalıkların tedavisine giden süreçte doğa bize yol gösterir. Tedavi, bilimin inceliklerinden faydalanarak yapılan sanattır. Sanat, doğanın içinde ve gizemindedir. Keşiflerle dolu bu yolculukta şifalı bitkilerden en doğru şekilde faydalanılmalıdır. Tabiattaki tüm canlılar ekolojik dengenin ürünüdürler. Canlılar sistemsel olarak çalışır ve birbirleriyle ilişki halindedirler. Bu mükemmel işleyişte üretici olarak bitkiler, öncüdür ve hizmet eder. İnsanlar, enerji ve besin gereksinimlerini gidermek, sağlık problemlerine çözüm bulmakve daha pek çok konuda bitkilerden faydalanmışlardır. Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalıkları iyileştirmek ve sağlığı korumak için ilaç kullanılan bitkiler ve bitkisel kökenli hammaddelerdir. Tıbbi ve aromatik bitkiler, gıda, kozmetik, vücut bakımı, tütsü, tarla ve bahçe bakımı, park ve peyzaj düzenlemeleri gibi alanlarda kullanılmaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkiler, ekonomik, sosyal, kültürel rol ve yerel ekolojik yönleriyle dünyayı çevreleyen topluluklar açısından değerli ve önemli bir rol oynar. Ülkemiz, dünya üzerinde bulunduğu coğrafik konumu sebebiyle önemli bir yere sahiptir. Ekosistem, habitat çeşitliliği ve zengin tür çeşitliliğini barındırır. Farklı iklim tipleri, geniş yüzölçümü, Avrupa ve Güneybatı Asya floraları arasında köprü konumunda olması ve çok çeşitli toprak ve ana kaya tiplerini içermesi, ülkemizde çok zengin bir floranın gelişmesine olanak tanımıştır. Ülkemizde 12.000’e yakın bitki çeşidi bulunur ve bunların üçte biri dünyada sadece ülkemizde yetişen endemik türlerdir.

Hatay ilimiz, eşsiz kültürel ve tarihi değerlerinin yanında barındırdığı zengin biyolojik zenginlikle de öne çıkmaktadır. (Kayıkçı ve ark.) Hatay florası, ‘Etnobotanik ve Etnofarmakolojik olarak baz alınacak çeşitlilik ve öneme sahiptir. Hatay ili, dağları, ovaları, kıyı kumulları, denizel alanları, sulak alanları, makilik ve ormanlık alanlarıyla zengin bir habitat çeşitliliği gösterir ve bu durum ilimizde çok özgün bir biyolojik çeşitliliğin oluşmasına olanak tanımıştır. İlimizde 2600’e yakın bitki türü yayılış göstermektedir. Bu bitkilerin 260’ı ülkemize özgü endemik türlerdir. İlimizde doğal olarak yayılış gösteren 157 bitki türünün nesli tehlike altın Hatay ili, 182 bitki türünün ilk defa toplanıp isimlendirildiği yer olması sebebiyle ayrıca özel bir konuma sahiptir. Antakya Çakşırı (Ferulagoantiochia), Antakya Kılıçotu (Gladiolusantakyensis), Antakya Sarıyıldızı (Gageaantakiensis) ve Antakya Peygamberçiçeği (Centaureaantiochia) gibi onlarca bitki türü adını güzel şehrimiz Antakya’dan almıştır. Büyük bir bölümü ilimizde olan Amanos Dağları, ihtiva ettiği 251’i endemik 1580 bitki türü ile bitki çeşitliliği açısından çok önemli bir yere sahiptir. Endemik türlerin bir kısmı Türkiye’de sadece Hatay’da doğal olarak yetişirler. Bu eşsiz habitatta yaşayan bitki türlerinden 160 tanesinin nesli tehlike altındadır. Amanos Dağları Florası’nın yaklaşık yüzde 5’i Musa Adaçayı (Salviatigrina), Nur Şalbası (Salviasericeo-tomentosa), Barışın Çiçeği (Scorzonerapacis) gibi bu dağlara özgü türlerden oluşmaktadır. Amanos Kangalı (Cirsiumamani), Amanos Sığırkuyruğu (Verbascumamanum) ve AmanosKaplanotu (Dorycniumamani) gibi 30’un üzerinde bitki türü adını dünyaca önemli bir alan olan Amanos Dağlarından almıştır. Hatay’ın güneyinde, Suriye sınırında yer alan Keldağ (Kılıç Dağı, Cassia, Jabel Akra) 48’i tehlike altında olan, 75 endemik bitki türü içermektedir. Keldağ Kangalı (Cirsiumcassium), Keldağ Peygamberçiçeği (Centaureacassia), Keldağ Baklası (Viciacassia) ve Keldağ Mürdümüğü (Lathyruscassius) gibi onlarca bitki türü adını bu güzel dağdan almıştır.

(Kayıkçı ve ark.)

Hatay ili özellikle tıbbi ve aromatik bitkiler açısından çok zengindir. Defne (Laurusnobilis), Zahter (Thymbraspicata), Halil Zateri  (Origanumsyriacum), Sumak (Rhuscoriaria), Çakşır (Ferulasp, Ferulago sp.), Adaçayı (Salviasp.), Dağ Çayı (Sideritis sp.), Yaban Mersini (Myrituscommunis), Menengiç (Pistaciaterebentus), Keçiboynuzu (Ceratoniasiliqua), Sakız Ağaçı (Pistacialentiscus), Kantaron (Hypericumperforatum) ve Altınotu (Helichrysum sp.) gibi yüzlerce tıbbi ve aromatik bitki türü şehrimizde doğal olarak yayılış gösteren bitkilerden bazılarıdır. (Kayıkçı ve ark.)

Doğal ürünlere yönelimin yaygınlaşmasıyla birlikte tıbbi ve aromatik bitkilerin dünya ticaretinde önemi artmıştır. Hatay florasında tıbbi ve aromatik bitki çeşitliliği fazla olduğu halde bu potansiyeli yeterince değerlendirilememekte ve pazar sorunu yaşanmaktadır. Ticareti yapılan bitki türlerinin çoğunluğu doğadan toplanmaktadır. Ancak üretim açısından bu durum yeterli değildir. Ticari hacmi arttırmak ve kaliteli ürün elde etmek için bu bitkilerin kültüre alınması gerekmektedir.

Hatay’ın uygun iklim şartları ve verimli topraklarıyla zenginleşen bitki örtüsünü tanıtmak ve tıbbi aromatik bitkilerin önemini vurgulamak amacıyla T.C. Hatay Valiliği tarafından Hatay Tıbbi ve Aromatik Bitki Müzesi kurulmuştur. Türkiye’de tek bitki müzesi olma özelliği taşımaktadır. Eski bir Antakya evinde, odalarında kurutulmuş tıbbi ve aromatik bitkilerden, esanslara kadar nihai ürünler sergilenmektedir.

DOĞAKA tarafından hazırlanan ’Hatay İli Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Eylem Planı (2015-2019) ilimizin tıbbi bitki potansiyelini tanımamız açısından rehber niteliğinde bir yayındır. Ayrıca ilimizin tıbbi ve aromatik bitkileriyle ilgili birçok bilimsel yayın bulunmaktadır. (Kayıkçı)

Dalından Terapi

Zorlu hayat mücadelesi stresi ve birtakım rahatsızlıklarında beraberinde getiriyor. Sağlıklı olmak ve yaşam kalitesini arttırmak da önem arz etmektedir. Doğanın iyileştirici ve dinginleştirici özelliği eskilere dayanmakla birlikte günümüzde kullanılan bitkisel tıp, kaynağını Çin ve Hindistan’dan alır. Batı ülkelerinde ise önceleri halk arasında kullanılmaya başlanan şifalı otları, sonraki yıllarda tıp doktorları da alternatif tedavi olarak tercih etmeye başlamışlardır. Almanya’da 1970’li yıllarda yaklaşık 300 bitkinin klinik araştırması yapılmıştır. Havuzda toplanan bu bitkilerin klinik etkilerinin istatistiki ortalamalarına göre bitkilerin standardizasyonu kaydedilmiştir.

Fitoterapi

(Phytos=bitki, Therapy=tedavi) bitkisel tedavi anlamında kullanılır. Kimyasal ilaçların yan etkilerinden ötürü fitoterapiye ilgi giderek artmaktadır. Vücuttaki sistemsel rahatsızlıklara, kişiyi yatıştırıcı, koruyucu ve destekleyici olarak çeşitli formlarda (tıbbi çay, macun, ilaç vb.)  bitkiler kullanılmaktadır.

Bitkisel ilaçlar, bitkilerden uygun laboratuvar uygulamaları ile standardize edilen ekstrelerden veya özel yöntemlerde elde edilen bitki tozlarından üretilen tablet, kapsül vb. farmasötik ilaçlardır.

Dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki, doğal olan her zaman güvenli olan demek değildir.

Paracelsus :  ‘Tüm bileşikler zehirdir, zehir olmayan hiçbir madde yoktur. Zehirle ilacı ayırt eden dozdur’    ifadesi bitkisel ürünler için de geçerlidir. Bu nedenle uzmanına danışarak doğru dozda kullandığımız takdir de bitkilerin mucizevi faydalarını görebiliriz.

Ülkemizde doğal olarak bulunan veya yetiştirilebilecek birçok tıbbi bitki, kültürü yapılarak ve bunlardan bitkisel drog preparatları hazırlanarak dünya bitkisel ilaç pazarına hammadde temin edilmelidir. Ülkemiz ilaç sanayi bitkisel ilaçları üretecek, hatta geliştirecek ve yeni ürünleri pazara sunacak yeterli bilgi birikimi ve teknolojiye sahiptir. Türkiye pazarında hem de dünya pazarlarında hekim, eczacı, sanayi, üniversite ve kamu kurumları işbirliği ile fitoterapi konusu daha ileri bir noktaya taşınmaktadır.

Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından ilimizde yapılacak olan EXPO 2021’de sergilenecek olan tıbbi ve aromatik bitkiler, bitki ticaretinin geliştirilmesi açısından önemli fırsat olacaktır.